kelebekler zamanı
9/10
bu kitabın incelemesini okumadan geçmeyin
bu kitap , 1930-1961 yıllarında rafael trujillo’nun diktatörlükle yönettiği, dominik cumhuriyetinde geçen ; kelebekler diye anılan farklı farklı karakterleri olan bu dört kız kardeşin verdiği özgürlük ve yaşamak i̇çin verdikleri mücadeleyi okuyacaksınız. bu kardeşlerin verdikleri bu savaş sizi düşündürecek ve etkileyecektir.
gerçek bir hikayeyi, böylesine etkileyici tarihi süreci , bir roman haline getirilmiş olması muhteşem. ve kesinlikle siyasi propagandalardan uzak , akıcı diliyle, sürükleyiciliğiyle, dikkat çeken, konusuyla derin mesajlar veren ,mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
yazar kitabın son kısmında dominik cumhuriyetinde bu diktatörlük zamanında ,kendisinin bildiği bazı olayları aktarmış. burada inanılmaz işkenceler okuyacaksınız.
farklı bir ülke , farklı kültür ama kadınların evrensel acılarını okuyacaksınız. savaşlarda, hayatın içinde böylesine ezziyetlere maruz kalan , özgürlüklerinin elinden alındığı, kadına psikolojik ve fiziksel şi.dde.t gösterildiği, bunlara karşı mücadele veren bu “mirabel kardeşlerin” hikayesini mutlaka ama mutlaka okuyun.
spolier diye düşünebilirsiniz. okurken yine de merakınızı düşürmeyecektir. ama ben yine de belirteyim. belki bilmek istemeyen olabilir. sevgiler.
bu dört kardeşten üçünün rejim tarafından yapılan bir suikast sonucu 25 kasım 1960 tarihinde katledilmelerinin ardından, bm 1999 yılında 25 kasım gününü kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü olarak ilan etmiş.
konusunu tarihten alan , latin edebiyatı kitaplarını, kadının gücünün gösterildiği, dönem romanlarını seviyorsanız mutlaka ama mutlaka okuyun.
neden çok okunmamış olmasına şaşırdığım bir kitap oldu.
biz kadınların önünde zaten çok seçenek yok, bir de okumayınca hiç şansımız kalmıyor.
romanlar tarihi belgeler değildir ne de olsa; onlar sadece insan kalbine nasıl gidileceğini bilirler.
9/10
bu kitabın incelemesini okumadan geçmeyin
bu kitap , 1930-1961 yıllarında rafael trujillo’nun diktatörlükle yönettiği, dominik cumhuriyetinde geçen ; kelebekler diye anılan farklı farklı karakterleri olan bu dört kız kardeşin verdiği özgürlük ve yaşamak i̇çin verdikleri mücadeleyi okuyacaksınız. bu kardeşlerin verdikleri bu savaş sizi düşündürecek ve etkileyecektir.
gerçek bir hikayeyi, böylesine etkileyici tarihi süreci , bir roman haline getirilmiş olması muhteşem. ve kesinlikle siyasi propagandalardan uzak , akıcı diliyle, sürükleyiciliğiyle, dikkat çeken, konusuyla derin mesajlar veren ,mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
yazar kitabın son kısmında dominik cumhuriyetinde bu diktatörlük zamanında ,kendisinin bildiği bazı olayları aktarmış. burada inanılmaz işkenceler okuyacaksınız.
farklı bir ülke , farklı kültür ama kadınların evrensel acılarını okuyacaksınız. savaşlarda, hayatın içinde böylesine ezziyetlere maruz kalan , özgürlüklerinin elinden alındığı, kadına psikolojik ve fiziksel şi.dde.t gösterildiği, bunlara karşı mücadele veren bu “mirabel kardeşlerin” hikayesini mutlaka ama mutlaka okuyun.
spolier diye düşünebilirsiniz. okurken yine de merakınızı düşürmeyecektir. ama ben yine de belirteyim. belki bilmek istemeyen olabilir. sevgiler.
bu dört kardeşten üçünün rejim tarafından yapılan bir suikast sonucu 25 kasım 1960 tarihinde katledilmelerinin ardından, bm 1999 yılında 25 kasım gününü kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü olarak ilan etmiş.
konusunu tarihten alan , latin edebiyatı kitaplarını, kadının gücünün gösterildiği, dönem romanlarını seviyorsanız mutlaka ama mutlaka okuyun.
neden çok okunmamış olmasına şaşırdığım bir kitap oldu.
biz kadınların önünde zaten çok seçenek yok, bir de okumayınca hiç şansımız kalmıyor.
romanlar tarihi belgeler değildir ne de olsa; onlar sadece insan kalbine nasıl gidileceğini bilirler.
