10/10
i̇nsanın anlam arayışı
viktor e. frankl’ın otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve on beş milyondan fazla satan kitabı “i̇nsanın anlam arayışı” kitabının yorumunu paylaşmak isterim. şimdiden okuyan herkese teşekkür ederim.
psikiyatri doktoru viktor e frankl , nazi kamplarında çok zor şartlar altında yaşamıştır. bu nazi kamplarında annesini, babasını ve eşini kaybetmiştir.
bu nazi kamplarında yaşadıklarının fiziksel boyutundan çok insanın bu zorluklara , acıya verdiği ruhsal tepkileri göstermektir.
bu tepkilerin evreleri ise kişinin kampa girişi , kamp hayatına alıştığı dönem ve oradan çıktığı dönem. kampta kamp hayatına alıştığı dönemde duygularını yitirir bir nevi. yani orada yaşadığı acılara duyarsızlaşır.
yazarımıza göre çekilen acı bir anlam içeriyorsa hayat da gerçek bir anlam içeriyordur. acının ne kadar ve nasıl olduğundan bağımsız tüm bedenimize yayılır.
sevgi de önemli bir yer tutar bu kamp hayatında öğrendiklerinden. bu kamp sürecinde sevdiklerini de düşünür ve onların hayatı ile ilgili düşüncelere girer.
viktor frankl’a göre acıdan korkmamalıyız , ağlamaktan utanmamalıyız. acı çekmek hayatımızda en önemli şeylerden biri. acı çeken , gözyaşı döken insanların aslında ne kadar cesaretli olduğunu gösterir. acılarımızı kabul edip hayatımıza da anlam katmış oluruz aslında ve ruhsal çöküntüleri en aza indirir insan.
kitapta insanın hayatının anlamı; görevlerinin , amaçlarının ve hedeflerinin belirlenmesiyle olur diye geçer.
kitapta sevmediğim şey ise çok fazla kelime tekrarının olmasıydı bazı kısımlar çok uzatılmıştı. ki kitap ne kadar kısa olursa olsun verdiği mesajlarla oldukça uzun ve üstünde düşünülmesi gereken bir kitap.
akıcıydı ama kitabın ağırlaştığı yerlerde vardı.
bu kitabı kesinlikle okuyun. farklı bir bakış açısı kazandıracaktır.
yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmaktır.
i̇nsanın kurtuluşu sevgiyle ve sevgidedir.
i̇nsanın anlam arayışı
viktor e. frankl’ın otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve on beş milyondan fazla satan kitabı “i̇nsanın anlam arayışı” kitabının yorumunu paylaşmak isterim. şimdiden okuyan herkese teşekkür ederim.
psikiyatri doktoru viktor e frankl , nazi kamplarında çok zor şartlar altında yaşamıştır. bu nazi kamplarında annesini, babasını ve eşini kaybetmiştir.
bu nazi kamplarında yaşadıklarının fiziksel boyutundan çok insanın bu zorluklara , acıya verdiği ruhsal tepkileri göstermektir.
bu tepkilerin evreleri ise kişinin kampa girişi , kamp hayatına alıştığı dönem ve oradan çıktığı dönem. kampta kamp hayatına alıştığı dönemde duygularını yitirir bir nevi. yani orada yaşadığı acılara duyarsızlaşır.
yazarımıza göre çekilen acı bir anlam içeriyorsa hayat da gerçek bir anlam içeriyordur. acının ne kadar ve nasıl olduğundan bağımsız tüm bedenimize yayılır.
sevgi de önemli bir yer tutar bu kamp hayatında öğrendiklerinden. bu kamp sürecinde sevdiklerini de düşünür ve onların hayatı ile ilgili düşüncelere girer.
viktor frankl’a göre acıdan korkmamalıyız , ağlamaktan utanmamalıyız. acı çekmek hayatımızda en önemli şeylerden biri. acı çeken , gözyaşı döken insanların aslında ne kadar cesaretli olduğunu gösterir. acılarımızı kabul edip hayatımıza da anlam katmış oluruz aslında ve ruhsal çöküntüleri en aza indirir insan.
kitapta insanın hayatının anlamı; görevlerinin , amaçlarının ve hedeflerinin belirlenmesiyle olur diye geçer.
kitapta sevmediğim şey ise çok fazla kelime tekrarının olmasıydı bazı kısımlar çok uzatılmıştı. ki kitap ne kadar kısa olursa olsun verdiği mesajlarla oldukça uzun ve üstünde düşünülmesi gereken bir kitap.
akıcıydı ama kitabın ağırlaştığı yerlerde vardı.
bu kitabı kesinlikle okuyun. farklı bir bakış açısı kazandıracaktır.
yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmaktır.
i̇nsanın kurtuluşu sevgiyle ve sevgidedir.
