daha, insan kaçakçısı olan bir adamın oğlu olan gâza'nın öyküsünü anlatmaktadır.
arka kapaktan: siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. ancak bu hikaye o kaçak göçmenlerle değil, onları kaçıranlardan biriyle ilgili. adı gâza. babası bir insan kaçakçısı. henüz 9 yaşında. yani, hayata ve insana dair, öğrenmemesi gereken ne varsa, hepsini öğrenecek yaşta.
hakan günday'ın kitaplarında toplumda sıkışıp kalan, toplumun değer yargılarına ters düşen karakterler görürüz. ondandır ki, bu kitapları okuduğumuzda kendimizi oldukça rahatsız hissederiz. daha'da da rahatsız edici olaylar ve tipler oldukça mevcut.
yazar, bu eserinde göçmen sorununa, insanlık dışı uygulamalara ve toplumumuzdaki linç kültürüne de bir güzel değinmiştir. bu doğrultuda daha, kesinlikle okunulası bir eser. tabii, kitaptaki o karanlık ve kasvet sizleri rahatsız etmeyecekse...
"benim derdim başkaydı ve bunu kimse anlayamazdı."
arka kapaktan: siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. ancak bu hikaye o kaçak göçmenlerle değil, onları kaçıranlardan biriyle ilgili. adı gâza. babası bir insan kaçakçısı. henüz 9 yaşında. yani, hayata ve insana dair, öğrenmemesi gereken ne varsa, hepsini öğrenecek yaşta.
hakan günday'ın kitaplarında toplumda sıkışıp kalan, toplumun değer yargılarına ters düşen karakterler görürüz. ondandır ki, bu kitapları okuduğumuzda kendimizi oldukça rahatsız hissederiz. daha'da da rahatsız edici olaylar ve tipler oldukça mevcut.
yazar, bu eserinde göçmen sorununa, insanlık dışı uygulamalara ve toplumumuzdaki linç kültürüne de bir güzel değinmiştir. bu doğrultuda daha, kesinlikle okunulası bir eser. tabii, kitaptaki o karanlık ve kasvet sizleri rahatsız etmeyecekse...
"benim derdim başkaydı ve bunu kimse anlayamazdı."
