ülkemizin önemli din felsefecilerinden olan prof.dr. cafer sadık yaran'ın yazmış olduğu bu eser, din felsefesi ile ilgilenenler için (daha doğrusu bu konulara ilgisi olanlar için) gayet anlaşılır ve doyurucu nitelikte bir giriş kitabı.
yaran, kitapta çağdaş literatüre oldukça yer veriyor. ağırlıklı richard swinburne olmak üzere alvin plantinga, william lane craig gibi günümüz önemli yabancı din felsefecilerden sıkça atıf yaparken yine günümüz önemli yerli mehmet s.aydın, necip taylan gibi önemli din felsefecilerine de atıfta bulunuyor.
kitabın sevdiğim noktası yaran'ın müslüman görüşe ağırlık vermesi, i̇slami perspektife olabildiğince değinmesi ve hristiyanlık ile arasındaki farka (özellikle din-bilim ilişkisi noktasında) dikkat çekmesi.
kitap ilk önce dinin ve felsefenin tanımını yaparak başlıyor ve devamında din felsefesine dair yaklaşımları ele alarak sonrasında i̇man ve akıl ilişkisi, din dili, teizm ve tanrı'nın sıfatları, kozmolojik delil, teleolojik delil, dini tecrübe delili gibi din felsefesi açısından oldukça önemli başlıklarla devam ediyor.
kitabın bir diğer sevdiğim noktası her başlığın altında birbirinden farklı birden çok görüşe yer verilmesi ve yazarın doğal sonunda doğru gördüğü görüşü nedenleri ile sunması ki tabi karar yine okuyucuya kalıyor.
her neye inanırsak inanalım, inandığımız şeyleri gerekçelendirme mecburiyetindeyiz ki en azından inandığımız şeyleri hakikat olarak görüyorsak bu böyle olmalı. hayatın en önemli konuları hakkında konuşurken neyi konuştuğumuzu ve nasıl konuşmamız gerektiğini diğer pek çok konudan daha fazla bilmemiz gerekir. neyi kabul ettiğimizi, neyi eleştireceğimizi, nelerle karşı karşıya olduğumuzu bilmemiz için bu konular noktasında (yani din felsefesi açısından) oldukça fazla okumalar yapmalıyız. cafer sadık yaran'ın kitabı bu yolculuğa başlamada iyi bir tercih. gerek eleştirmek gerek kabul etmek için..
yaran, kitapta çağdaş literatüre oldukça yer veriyor. ağırlıklı richard swinburne olmak üzere alvin plantinga, william lane craig gibi günümüz önemli yabancı din felsefecilerden sıkça atıf yaparken yine günümüz önemli yerli mehmet s.aydın, necip taylan gibi önemli din felsefecilerine de atıfta bulunuyor.
kitabın sevdiğim noktası yaran'ın müslüman görüşe ağırlık vermesi, i̇slami perspektife olabildiğince değinmesi ve hristiyanlık ile arasındaki farka (özellikle din-bilim ilişkisi noktasında) dikkat çekmesi.
kitap ilk önce dinin ve felsefenin tanımını yaparak başlıyor ve devamında din felsefesine dair yaklaşımları ele alarak sonrasında i̇man ve akıl ilişkisi, din dili, teizm ve tanrı'nın sıfatları, kozmolojik delil, teleolojik delil, dini tecrübe delili gibi din felsefesi açısından oldukça önemli başlıklarla devam ediyor.
kitabın bir diğer sevdiğim noktası her başlığın altında birbirinden farklı birden çok görüşe yer verilmesi ve yazarın doğal sonunda doğru gördüğü görüşü nedenleri ile sunması ki tabi karar yine okuyucuya kalıyor.
her neye inanırsak inanalım, inandığımız şeyleri gerekçelendirme mecburiyetindeyiz ki en azından inandığımız şeyleri hakikat olarak görüyorsak bu böyle olmalı. hayatın en önemli konuları hakkında konuşurken neyi konuştuğumuzu ve nasıl konuşmamız gerektiğini diğer pek çok konudan daha fazla bilmemiz gerekir. neyi kabul ettiğimizi, neyi eleştireceğimizi, nelerle karşı karşıya olduğumuzu bilmemiz için bu konular noktasında (yani din felsefesi açısından) oldukça fazla okumalar yapmalıyız. cafer sadık yaran'ın kitabı bu yolculuğa başlamada iyi bir tercih. gerek eleştirmek gerek kabul etmek için..
