hayal etmenin gücü -panik atak - binbir sözlük
bir felaketi, kötü bir durumu veya olayı hayal ettiğimizde vücudumuz sanki o olay gerçekmiş gibi tepki verir. bazılarımız bu konuda oldukça deneyimlidir. oldukça gerçekçi hayaller kurarak vücudu alarm durumuna sokarlar. panik atak bunun en iyi örneğidir. biz hayalini kurduğumuz durumla ilgili olumsuz bir değer yargısına sahipsek ve beynimizi buna programlamışsak alarm halinde olmamız da normaldir. fakat ortada gerçek bir olay olmadığı için de kaçmak, korunmak veya savaşmak tepkilerini de veremeyiz. dolayısıyla bu konuda elimiz kolumuz bağlanır. kendimizi çaresiz hisseder ve ne yapacağımızı bilemeyiz. elbette ki vücudumuz da vermesi gereken fizyolojik tepkileri verir ve duygu değişimlerini yaşarız. bunlar o kadar çabuk gelişir ki bu düşüncelerin otomatikleşmesiyle birlikte farkına bile varamayız. bu hız beynimizin yapısından kaynaklanır.

zi̇hi̇n nasil i̇şli̇yor?
aynı olaydan biri korkuyor, biri korkmuyor, bunun nedeni nedir?
bunun nedeni aynı olaya kişilerin farklı anlamlar vermeleridir. zihnin görevi anlam vermektir. anlam yanlış tanımlanırsa zihin de yanlış çalışır ve yanlış yorumlar. zihin bizden amaç ister. bu amacı zihin bilmeli ve tanımalı, ifade etmeli. amaç net olarak bilinmeli ve tanımlanmalı. eğer bu yapılmazsa zihin bundan sonra varsayımlar üretir ve bir müddet sonra bu varsayımlara inanır.

beynimizin sol lobu düşünce, mantık, dil ve semboller ile; sağ lobu ise ortam algıları, hayaller ve alışkanlıklarla ilgilidir.
ayrıca sağ lob, inkar edileni deşifre edemez. örneğin; yemek yerken 'şuanda yemek yemiyorum' diye düşündüğünüz halde bunu görerek algılarsınız. aynı sebeple de unutmaya çalışmak diye bir kavram yanlıştır. unutmak çabasız bir eylemdir. unutmaya çalıştığınız anda unutmamayı garantilersiniz.
i̇leriyi tahmin etme davranışı da buna benzer bir yaklaşımdır. örneğin yeni bir ortama girdiğimizde saçmalayacağımızı öngörürsek yüksek ihtimalle saçmalarız. çünkü hemen tüm ayrıntılarıyla nasıl saçmalayacağımızı, nasıl rezil olacağımızı ve herkesin bize güldüğünü hayal etmeye başlarız. bu da kendini gerçekleştiren bir kehanet olarak gerçeğe dönüşür. bir anlamda kendi kendini gerçeğe dönüştürür. elbette ki bu özelliğimizi olumlu şekilde de kullanabiliriz. olumlu hayaller kurarak zihnimizi pozitif yönde motive edebiliriz. bugüne kadar kendimizi sabote etmek için kullandığımız zihnimizi lehimize çalıştırabiliriz.


düşünce-duygu-davranış koordinasyonu ve zihnin i̇lkeleri
-yaşananlar kayıtlıdır, silinmez.
-unutmaya çalıştığımız müddetçe o olayı canlandırırız. - önemli olan olayın bizdeki etkisini azaltmaktır.
- zihnimizi rahatlatacak olan yapabildiklerimizin ne olduğuna bakmaktır.
- kontrolü bizim dışımızda olan olaylar için çok fazla enerji harcamamak gerekli.
- geçmişe ve geleceğe takılıp kalmak hastalıktan başka bir şey getirmez.
- şimdi ve şuanda ne yapabileceğimize bakmalıyız.

olaylar karşısındaki tepkilerimizi, hissedeceğimiz duyguları, yaşadığımız olaylar değil, hayata bakış açımız belirler. yıllar içinde edindiğimiz deneyimler ve bunların meydana getirdiği değer yargılarımız duygu ve davranışlarımızı şekillendirir.


sıklıkla endişelenen i̇nsan
- tehlike kavramını gerçeklikten uzak yorumlar.
- görebileceği zararın olasılık oranını abartır.
- tehlikenin ölçüsünü abartır.
- görebileceği zararı sürekli zihninde tekrar eder.
- korkmaktan korkar.
- uygun olamayan genellemeler yapar.
- sahip olduğu yetileri küçümser veya görmezden gelir. olumlu olayları hatırlamaz.


nadiren endişelenen i̇nsan
- gerçekten tehlikeli bir durumda endişeye kapılır.
- görebileceği zararı doğru değerlendirir.
- tehlikenin ölçüsünü doğru değerlendirir.
- korkusunu hayal etmez, tekrar tekrar zihninde canlandırmaz.
-gerçek tehlikeli durumdan korkar.
- korktuğu olayı genellemez.
- kendine güvenir ve motive olmak için olumlu olayları hatırlar.

uzm. klinik psikolog ceren akboyar
s-zl-k-yaz-alt