baharla ölüm konuşmaları - binbir sözlük
II
i̇çimdeki karanlığı patlatacağım
zifiri bir su akacak
kamışımdan toprağa
bir kedi yavrulayacak
köpek dişli bir kedi
ve böğürtlenler köpürecek ağzından
yedikçe
kendi
kendini
mayhoş
ya da posta nazırı dedemden kalma
mors’un en morundan bir karga
konacak karşıki direğin doruğuna
düşmanlarım öyle doldurmuşlar ki onu
ne kadar taşlasan boş
oynamıyor yerinden
ben kargadan korkmam ama
bunun gözleri baykuş
ve tüyleri güngörmedik deniz dipleri kadar ıslak
ve ötüyor
ötüyor
ötecek
beni ışığa bağlayan
(bağlayın beni ışığa!
gerin telleri gerin!)
beni ışığa bağlayan
o gelin telleri
o gelin telleri
kopuncaya dek...
akpembe bahar yelkenleriyle
güneşin rüzgarına gerilmiş
bir badem ağacı gibi...
i̇çimdeki karanlığı patlatacağım
ve beynimin en ölümcül yaşlarıyla
ağlaya
ağlaya
yepyeni bir insan
pırıl pırıl bir can
bitecek toprağa...

can yücel
VII
Ruhum sıkıldıkça, ruhum,
Mızrapsız bir tambur gibi
Apayrı bir hava çalıyor vücudum
Ruhum sıkıldıkça ruhum,
Senden ayrı, kendimden ve kentten ayrı
Apayrı bir hava çalıyor vücudum
Kalk gidelim, kalk gidelim başka yere!
Başka yere, başka yere, başka yere!
Ruhum sıkıldıkça, ruhum,
Cemil Beysiz bir tambur gibi
Kendi kendini çalıyor vücudum
s-zl-k-yaz-alt